28 Ağustos 2012 Salı

Çavdar Tarlasında Çocuklar


Yazar: J. D. Salinger
Yayın evi: Yapı Kredi Yayınları
Çevirmen: Coşkun Yerli
Sayfa Sayısı: 198
Basım tarihi: 2011, 27. Baskı

Bazen, bazı kitapları okumaya başlamak için kendimi o kitabı okumak için hazırlamam gerekiyor. Neden böyle yapıyorum bilmiyorum ama Çavdar Tarlasında Çocuklar da maalesef benim için aldıktan uzun bir süre sonra okumaya başladığım kitaplarımdan biri oldu. Maalesef diyorum çünkü kitabın daha ilk cümlesinden itibaren okumayı bu kadar ertelediğim için pişman oldum. Bir kere dili çok akıcı ve samimi. Bu kitap Salinger'ın okuduğum ilk kitabı, sanıyorum ki son kitabı da olmayacak. Sırada bekleyen Franny ve Zoe, Dokuz Öykü kitapları var. 

Kitaba dönersek; romandaki olaylar  Holden Caulfield isimli bir çocuğun gözünden anlatılıyor. Holden Caulfield, on altı yaşında ve yaşının getirdiği gelişim döneminin özelliklerini uçlarda yaşayan bir çocuk. Çevresindeki insanların sahtekarlığından, büyümenin getirdiği sorumluluklardan uzak kalmaya çalışıyor. Bu sebeple bulunduğu yerden kaçıp uzaklara giderek, sağır ve dilsiz gibi görünerek hayatını oralarda devam ettirmek istiyor.

Tüm Salinger kitapları gibi bu kitap da, -bildiğim kadarıyla- yazarın isteği üzerine ülkemizde de kapağında resim olmadan basılmış. Kitabın içeriğiyle ilgili ayrıntılara yer veren kitap kapakları okurken hayal gücünü sınırlandırdığı için, ben de olmamalarından tarafım. Fakat bu kitabın ne yazıkki arka kapağı da bomboş! Kitap satın alırken ilk iş olarak arka kapak yazısını okuduğumdan bu durumdan pek hoşlanmadım. Çünkü arka kapakların -içerik hakkında ayrıntı vermeyen arka kapakların demek daha doğru olcak gibi-, kitap hakkında genel bir izlenim verdiğine inanıyorum. Bu yüzden faydalı buluyorum. Sanırım Salinger kitaplarını okumayı erteleyişimde biraz da bu etkili. 

“…Her neyse, hep, büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan çocuklar getiriyorum  gözümün önüne. Binlerce çocuk, başka kimse yok ortalıkta -yetişkin hiç kimse, yani- benden başka. Ve çılgın bir uçurumun kenarında durmuşum. Ne yapıyorum, uçuruma yaklaşan herkesi yakalıyorum; nereye gittiklerine hiç bakmadan koşarlarken, ben bir yerlerden çıkıyor, onları yakalıyorum. Bütün gün yalnızca bu işi yapıyorum. Ben çavdar tarlasında çocuklar yakalayan biri olmak isterdim. Çılgın bir şey bu, biliyorum, ama ben yalnızca böyle biri olmak isterdim. Biliyorum, bu çılgın bir şey.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder