12 Ağustos 2012 Pazar

Engereğin Gözü

Yazar: Zülfü Livaneli
Yayın Evi: Doğan Kitap
Basım Yılı: 1. Baskı 1996, Can Yayınları
                  8. Baskı  2012, Doğan Kitap
Sayfa Sayısı: 147

Yalın ve akıcı dili nedeniyle en sevdiğim yazarlardan biri olan Zülfü Livaneli'nin kaleminden çıkan Engereğin Gözü, 17. yüzyıl Osmanlı Döneminde geçiyor. Tarihi bir roman olmaktan çok, Z. Livaneli'nin de dediği gibi; tarihi, dekor olarak kullanarak insan psikolojisinin derinliklerine inen bir roman. Topkapı Sarayında yaşanan olaylar, Habeşi haremağasının gözünden anlatılıyor. 


Romanda geçen önemli karakterlere değinmek gerekirse;
Daha çocuk yaşta doğduğu topraklardan koparılan Habeşi Süleyman, hadım edilerek saraya getirilir ve burada haremağası olur. İktidarın görkemini görmüş ve her daim ona yakın durmaya çalışan bir adam tipi. Haremağasının roman boyunca kendini kimi zaman saray soyundan gelenlere denk görüp, kimi zaman da bir böcek kadar değersiz olarak algıladığını görüyoruz. 

Valide Sultan'ın en büyük korkusu bir başka kadının dört kıtaya yayılan iktidarına ortak olmasıdır. Tahttaki oğlunun gönlünü bir sultana kaptırmasına engel olmak için küçük yaştan beri oğlunu kadınlardan uzak tutmuş, imparatorluktaki oğlanları onun koynuna sokarak, kadınlardan uzak duran bir mizaca sahip olmasına neden olmuştur. İktidar uğruna öz oğlunu sapık yapan, öteki oğlunu da tahttan indirip hapse attırarak feci sonunu hazırlayan, torununu öldürmek üzere tuzaklar hazırlayan bir kadındır. Oğlunun yerine geçen yedi yaşındaki torununun, annesinin etkisinde kalması üzerine yeni bir rekabetle kaşrılaşan Valide Sultan, helvacıbaşıya iki kavanoz zehir vererek torununu öldürmek ister. Fakat bu durum bir cariyenin ihbarıyla ortaya çıktıktan sonra yeniçeriler tarafından feci şekilde öldürülür. 

Tahta çıkan abisinin tüm kardeşlerinin katlini emir vermesiyle öldürülecekken, son anda Valide Sultan'ın devreye girmesiyle hayata tutunan Padişah, ömrünün ilk yarısını kafes arkasında celladını bekleyerek geçirmiştir. Abisinin ardından tahta çıkan padişahın ömrünün son bölümü de yine Valide Sultan'ın oyunlarıyla penceresi örülmüş, kilidne kurşun dökülmüş çinili odada ölümü bekleyerek son bulmuştur.


Arka Kapak:
Yıllardır Topkapı Sarayı'ndaki hücresinde kapalı tutulan Şehzade, hiç beklemediği bir anda tahta çıkarılır, böylece iktidarın tek sahibi olur. Haremağası Süleyman ise Habeşistan'dan koparılıp hadım edilerek saraya getirildiğinden beri onun en sadık kulu ve -iktidarsızlığına rağmen- Harem'in tek hakimidir. Valide Sultan'ın iktidar hesaplarıyla oğlunu yeniden hapsettirmesi, ilişkileri iyice içinden çıkılmaz bir hale sokacaktır. 
Engereğin Gözü, Haremağası ile Padişah arasındaki köle-efendi ilişkisi aracılığıyla, "bakışıyla her canlıyı kımıltısız hale getiren bir engereğin bile gözünü kamaştıran" iktidarın büyüleyiciliği üzerine alegorik bir roman. Bir yanıyla da bir "dil şöleni": Zülfü Livaneli, Evliya Çelebi'nin Naima'nın ve Türkçe'nin büyük dil ustalarının izini sürüyor. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder